15 Aralık 2013 Pazar

Önerim Var.. (Parfüm)




        Şu Dünya'da yapmaktan en çok hoşlandığın şeyleri söyle deseler parfüm alışverişini kesinlikle içine katarım. Alışverişe her çıktığımda bulunduğum yerde parfüm satan hangi mağaza varsa muhakkak girerim ve çıkamam maalesef bu yüzden de parfümlere ciddi bir servet harcadığımı söyleyebilirim.
        Eee bu kadar gezip koklayınca da insanın bir parfüm arşivi oluyor ve çoğumuzun kendimize, tenimize, zevkimize uygun bir parfüm bulup beğenip alması yıllar sürüyorken bir kaç öneride bulunmak istedim ki bir yardımım olsun.
İlk olarak yeni keşfim baya mükemmel bir koku olan Dolce&Gabbana Intense'le başlayayım. Ben ağır kokuları sevdiğim için benim gibi ağır şeker kokusundan uzak parfümleri sevenlere önerimdir. Zaten eau de parfum olduğu için uzun süre uçmuyor. Test amaçlı denedim gerçekten sonraki gün kokladığımda hala kousu alınıyordu. Fiyatı yanlış hatırlamıyorsam 300-350 arasıydı. Değer mi ? Bence kesinlikle değer.
İkinci koku vanilya severlere gelsin. Tom Ford parfümler genel olarak ağır kokuludur vanilyaysa vanilya çiçekse çiçek her kokunun hakkını verir. Etkili bir parfüm özellikle karşınızdaki kişi üzerinde etki bırakmak istiyorsanız kesinlikle etkisini hissettirecektir. Fiyatına gelirsek birazcık pahalı maalesef. 700-800 lira civarında  yanlış hatırlamıyorsam.
Rahmetli Bihter Ziyagil'in parfümüdür kendileri. Meşhur Behlül'ün Bihter'in odasına girip parfümünü kokladığı sahnede görüp hemen neymiş bakalım diye koklamaya gittim ve gerçekten benim gibi çiçek kokularını sevmeyen birine göre bile güzel. Kokladığınız an içinize bir ferahlık katıyor. Ve pek yaşı olan bir kokuda değil her yaşa gidebilecek bir kokusu var. Fiyatı yaklaşık olarak 300 civarı.
Escada'nın en iyi parfümüdür bence. İnanılmaz bir meyve kokusu var parfümde. Nerdeyse her meyvenin esasnsı var gibi içinde. Elmadan çileğe kadar. Meyve kokularını seviyorsanız tercih edilecek en iyi kokulardan biri. Fiyatı 200 civarı. Alıp kokusundan ve kalitesinden memnun kalabileceğiniz diğer markalara ve parfümlere göre fiyatı gayet uygun o yüzden denemek için düşünmeden denenebilir.
Canım Marc Jacobs'ımın güzel parfümü. Tam bir ilkbahar kokusu. Hafif etkili meyve ve çiçek kokularının karışımı. Marc Jacobs parfümleri ilk çıktığında çok revaçtaydı fakat ilk parfümleri eau de parfum olmasına rağmen çok kalıcı değildi ama Daisy sıktıktan bir kaç dakika sonra ortaya çıkan o güzel kokusunu uzun süre kaybetmiyor. 200-250 civarı bir fiyatı var.
Meyve ve çiçek kokulu olarak önerebileceğim son parfüm Lovestruck. Vera Wang tasarımlarının hastasıyımdır üstüne bide parfümün reklam yüzünün Leighton Meester olduğunu duyunca koşa koşa denemeye gittim. Parfümler genel olarak zaten şişesinden belli ederler kokunun ağırlığınınn ne olduğuınu. Lovestruck çiçek kokuyorum diye bapırıyor resmen. Kalıcılığı tartışılır ama kokusu gerçekten mükemmel. Fiyatı ciddi anlamda uygun 150-200 arası.


Artisan Parfumeur'un parfümü olup baharat ve vanilya özlü ağır mı ağır güzel mi güzel bir parfüm. Bu parfümü Türkiye'de henüz görmedim daha doğrusu hiç bakmadım. Fransa'da koklamıştım ama bu parfümü koklayana kadar neredeyse bütün paramı harcamış olduğumdan ağlayarak uzaklaşmak zorunda kaldım raftan. Tipinden belli çok ağır duruyor diye düşündürüyor ilk ağırda ama hala burnumda hissederim kokusunu okadar bağlandım. Geçen yıl baktığımda €95'ydu.
Çiöek kokularını bitirdim demiştim ama Carnal Flower'i hangi kategoriye alacağımı bilemedim. Ağır aynı zamanda çiçek kokan bir parfüm. Frederick Malle tarıfndan üretilen ve ünlenen markanın tek kokladığım ve inanılmaz beğendiğim parfümüdür kendisi. Sümbülteber çiçeğini tanıdım bu parfümü ilk keşfettiğimde. Çok özel nadir bulunan ülkemizdede izinsiz toplanması ve yurtdışına çıkarmak yasak olan bir çiçek türü sümbülteber. Parfümün esansıda bu çiçeğe dayanıyor. Bu nedenle oldukça pahalı. İlk çıktığında $400 civarıydı şuan da az da olsa düşmüş olduğunu düşünüyorum.
Sırada tek bir parfümü hakkında konuşamayacağım kadar çok sevdiğim marka Acqua di Parma var. Her zavke göre bir parfüm bulabilceğiniz bir marka öncelikle. Çiçeğinden baharatına vanilyasına kadar. En sevdiklerim Irıs Nobile ve Magnolia Nobile dir. O kadar attım tuttum ben çiçek kokusu sevmem diye ama inanın acqua di parma'nın parfümleri çiçekli olsa bile çok iyi gidiyor. Kullandığım zaman günüm daha iyi geçiyor bile diyebilirim. Fiyatlarıda öyle çok uçmuş değil. 200-400 arası modeline göre değişiklik gösteriyor.
Chanel'in parfümleri içerisnde tek alışabildiğim kokudur. Chanel parfümler aslında genel olarak ağır ancak sıkıldığında üstümde kalan koku bana inanılmaz derecede kolonyayı andırdı o yüzden hiç bir zaman chanel bir parfüm alıpta işte benim parfümüm bu diyemedim. Chaenl'in diğer parfümlerine göre daha hafif daha genç daha fresh bir koku. 250 lira fiyatı.
Tabi vücudumuza tek kokuyu sağlayan şey parfümler değil. Hastası olduğum vücut kremleri spreyleri içerisinde en "temizlik" kokan marka Kai. Parfümüde var ama ben tercih etmiyorum. Vücut kremleri çok daha kaliteli ve kalıcı. Çevremde cildi hassas olduğu için parfüm kullanamayan insanlar çokça olduğundan bu tarz markaları tanıma bilme şansım oldu. Fiyatları $20dan başlayıp $80-$100a kadar çıkıyor. Yok ben daha şekerli isityorum diyorsanız Victoria's Secret ve Bath and Body Works kremleri tam sizlik. Tonlarca kokusu ve çeşidi var fiyatlarıda genellikle 40-60 lira civarı ama Bath and Body Works Victoria's Secret'a göre daha uygun oluyor genelde.
         Bunun dışında artık kızılay dağıtıyormuşçasına kullanılan bazı parfümler var ki uzak durmanızı öneririm çünkü artık o kadar çok biliniyor o kadar tanıdık ki çok sıradan. Bu parfümlerin başını tabiki Paco Robanne One Million çekiyor. Onu takip eden Carolina Herrera 212 Sexy, Kenzo Flower takip ediyor. Bunu yanında bide gerçekten çok güzel kokan ama herkesin bildiği ve kullandığı parfümler var kullanılabilir ama size özel olmaz bunların başınıda tabiki Thierry Mugler Alien çekiyor onu takip edenlerde Marc Jacobs Lola, Burberry The Beat ve Lancome Magnifique.



29 Kasım 2013 Cuma

Allahım çok zor..

                Hayatımda benim kadar şıpsevdi bir insanla daha karşılaşırsanız haber verin ölümüne kanka olayım, birbirimize her hafta değişen platonik aşklarımızı anlatıp,ağlayıp mutlu mesut olalım yoksa başka türlü ben bu şekilde devam edemem arkadaş.
                Şimdi asıl sorun aslında "gördüm aşık oldum" da değil benim için. Benim ki fazlaca psikopatça. Bir şey çok uzun sürüyor ve çok mu sıkılıyorum hemen kendime oyalanacak bir şey bulmam lazım aaa şurada da yakışıklı bir çocuk varmış hemen biraz keseyim diye başlarım sonrası maşallah yılan hikayesi. Az biraz stalklamaca, ortak arkadaşlara aa şunu nereden tanıyorsun falan derken bir bakmışım insanlara yaa hoşlanıyorum galiba demeye başlamışım. Okul çok mu monoton oldu hop biri, dersler iyiden iyiye sıkıcılaştı mı "aa şu arkada oturan da kimmiş" araba kullanırken, spordayken, tatildeyken...
                Hiç sağlıklı değil böyle şeyler siz siz olun benim yaptıklarımı yapmayın hayatınızı karartmayın canımın içleri. Şuan yok mu böyle biri mesela ? Tabi ki var Beg ablanız boş durur mu ?? Şuan herşey çok güzel böyle kesmeceler(maalesef işteş fiil değil dikkatinizi çekerim) falanlar filanlar sonuç: (son olana kadar başlangıç bile olmadı) olsun nerdee benim şu hazırlıkta kestiğim çocuk.. Hayatıma böyle kısır bir döngü kurdum anlayacağınız. ALLAHIM ÇOK ZORRR
               

16 Kasım 2013 Cumartesi

Bunlar hata kokan hareketler Alfred...


Hani turlu turlu belalı sevgili cesidi vardir ya insanlari ciddi iliskilerden sogutan iste ben o cesitlerin hepsine denk gelerek bir rekor kirmis olabilirim. Sorun kesinlikle bende cunku hep sorunlu tipleri bulup asik oluyorum. Burdan hepinize sesleniyorum arkadaslar herkes arada hata yapar ama benim gibi hep yapmayin.

Simdi siralayacagim hic bir erkek tipi birbirine gidim benzemiyor ama bir tek ortak ozellikleri var; hepsinden olumune kacmak uzaklasmak gerek.

1)Gereginden fazla baglanan tipler:"Tülaay askim geri donn askim sensiz yapamiyoom" diyerek fenomen olan Muhsin amcadan hallice yasadigin iliski biteli yillar gecmis bile olsa her konusmada askini itiraf edicek gibi konusan erkekler, erkeklerimiz.. Askim tamam baglan dedik te bu kadar da cok afedersiniz de bokunu cikartma olayin. Simdi tamam soyle bi gercek var ne zaman dengesize baglasak "cok yalnizim ühühüü bi sevgilim bile yok" dedigimizde donup dolasip bu arkadaslara sariyoruz ama  eninde sonunda hayatina biri giriyor ama bu cikamiyor. Onemli olan bu tur bir iliskiden sonra mesafeni koruyabilmek. Ben hata yapip "ehee arkadas kalalim yiaa eheheh" diyerek atesle oynadim hala acisini cekiyorum. Exten ne next olur ne de arkadas !

2)Ben asla baglanmam diyenler:Ya arkadasim canim birtanem ben sana evlenelim mi dedim de sen bu kadar cildirdin ? Tamam "baglanma sorunların" olabilir ama allah askina surda ayi askin suredir flortlesmisiz daha bu donem ne kadar uzayabilir. Hayir baglanamayacaksan da git tek gecelik iliskiler yasa ne biliyim gunluk iliskilerin olsun mesela. Disarda her ture gore her cinsten kiz var. Baktin ki konustugun kiz ilerisini dusunerek seninle konusuyor kes konusmayi sen yoluna ben yoluma.

3)Ben cok picim fuckbuddymi olsak?: Sana Osman Baydemir'den kocaman bir: "Hassiktir diyoruz hassiktir". Benim bu turle tanismam konusmaya baslamam bile kocaman bir hataydi. Ben her zaman derim cocuk sana fuckbuddy olma gozuyle bakiyorsa askim hemen uzaklasicaksin ondan ne kadar sevsen hoslansanda cunku sonu asla mutlu bitmicek bir masaldir o. Genellikle bu tip erkekler konusmaya "ya ben artik degismek istiyorum hayat tarzim beni cok yordu" diyerek baslarlar ki sen iyice bir baglan, "ay oley onu degistiren kiz ben olucam" de zaten sonra hop yataakta buluverirsin zaten kendini. Sonuc kocaman bir (DEGİSMEDİ). Ben neyse ki o raddeye gelmeden canimin ici arkadaslarim sayesinde kazasiz belasiz kurtuldum bu tipten ama simdi geri donup baktigimda kendime tek soyleyebildigim "nasil ya NIYE NIYE!!" oluyor.

4)Hala arkadas oldugun ex: Bu cogunlukla hepimizin basina gelmistir ama bu tur iliskilerin sonu ya fiziksel olara bitiyor ya da dunyada ki en garip ortama sahip oluyorsun onunla birlikteyken. Islerin fiziksele donmesi su bakimdan kotu; karsindakiyle bir gecmisin var eger siniri belirleyemezsen yeniden bir seyler hissedebilirsin ya da hayatina ya da onun hayatina yeni biri girer sonuc olarak olay donup dolasip "garip ortama" gelir. Bir iliski bitti mi tam bitmeli; butun etkilesimin kesilmeli ama eger diyorsan ki yok bizim ortamimiz ayni hep gorusuyoruz o zaman kolay gelsin mumkun oldugunca kendini cek kaptirma kendine hatirlat "bu is iyi bitmez" diye.

5)Eskiden platonik oldugun kisinin simdi sana platonik olmasi: Su  dunyada ki  iliskiler konusunda en garip olan durum budur buyuk ihtimalle. Aslinda herkesin hayalidir  platonik oldugun kisinin sana karsi hisleri oldugunu ogrenmek ama soyle bir durum var ki bu kisi hakkinda oyle hayaller kurariz ki platonik oldugumuz donemde gercegi yetersiz gelir. Bana aynen boyle oldu gozumde buyulttum cunku ben platonik oldugumda o benden yasca baya buyuktu sonra araya yillar girdi ben buyudum bir gun karsilastik yazismaya basladik sonuc: HUSRAN. Kacan kovalanir misali ben kovalamayi birakinca olay ilgincligini kaybetti ilgim azaldi sonucta bir hafta mi iki hafta mi surdu onu bile hatirlamadigim bir iliski yasadim. Bu digerleri kadar kotu bi durum degil ama iste isin sonunda hayal kirikligi olunca hos olmuyor..

6)Bir kusup bir barismali uzatmali erkek arkadaslar:Sen kendini o kadar yiprat didin cabala bu kez olucak de, yeri geldiginde alttan al.. Al al da nereye kadar ? Bir kere olur iki kere olur hadi uc kere de olur ama yıllarca boyle surup giden bir iliskiye iliski denmez dense dense cop denir. Bir sure sonra anlarsin yurumeyecegini ama o kadar cabana yazik olucak diye hadi bari arkadas kalalim dersin oldu mu sana bir 4 numarali sorun. Hayir bu uzatmali cocukla evlenilmez de cunku sonucu bosanma olur ee ozaman ne diye bu yurutmeye calismaca? "Birak gitsin donerse senindir donmezse hic senin olmamistir ama sen donmesin diye dua et ki onune bakabilesin denizde daha ne baliklar varr" diyerek Doktor Suatin mukemmel sozunu kendime uyarlayayim.

7)Hayatina bir girip bir cikan dengesizler: Gelmeden once hic bir sinyal vermez birden mesaj atar sonra bir gun haftalarca aylarca konusmaz. Bu tiplerin en kotu ozelligi alarm kurulmus gibi en mutlu anda hayatiniza girip herseyi bok etmesi. Mumkun oldugunca bu hakki kendilerinde gormemeleri icin ugrasmak lazim ben zamaninda ugrasmadim basima belada oldu dersimi aldim. Kesinlikle yasanarak ogrenilmesi gereken bir tecrube degil.

8)Aldatan erkek: Bi dakika ben bir kusup geleyim o kadar tiksiniyorum o kadar midemi bulandiriyorlar. Ne pis birseydir karsindaki insani aldatmak. Bir kere insanliga sigan bir sey oldugunu dusunmuyorum hayir aldatmanin bir bahaneside olmaz olamaz. 2 bajaneye basima gelmemis olsa da yakindan sahit oldum. Biri tanidigim bir kizla oldu digeride "senin beni aldattigini dusundugum icin aldattim" dedi. Ikısı de birbirinden seviyesiz davranislar. Hic bir sekilde affedilmez affedilmemeli gururu falan da bosverdim kendine ufacıkta olsa saygi duyan hic kimse aldatmayi affetmemeli.

Yok daha fazla dayanamayacagim galiba.. Birbirinden kotu 8 hata, 8 tecrube. Hayatim da sadece bir tane guzel bir ilsikim oldu oda zaten mukemmel denebilecek kadar guzeldi. Gerceklesmesinde rol oyanayan 8 numaralı hatama cok tesekkur ediyorum. Bitmis bile olsa guzel diyebildigim icin mukemmel bir ilsikiydi. Hayatimi ciddi anlamda degistirdi. Herkese boyle guzel iliskiler diliyorum herkes mutlu olsun herkes sevsin sevilsin dinimiz amin.

12 Kasım 2013 Salı

Önerim Var .. (Diziler)

Geçtiğimiz donem bir yıla yakin bir donem ne okul ne is yüzü görmediğimden kendimi dizilere verdim eh bu zamanı bari mutlu mesut güle eğlene geçireyim dediğimden de yepyeni komedi dizilerine başladım. İyi ki dinlemişim arkadaşlarımın önerilerini de başlamışım bu dizilere dediğim dizilerle dolu komedi dizi arşivime başlıyorum.
İlk olarak en yenisiyle New Girl'le başlayayım. Gülmekten kahkahalar atıp yerle yuvarlandığım bile olmuştur bu diziyi izlerken. Ben üşenirim başlamam diyenlerde sırf neşelenmek için Youtube'da "drunk nick miller" yazmaları yeterli olacaktır. Konu olarak; 3 erkek ev arkadaş olan Winston,Nick ve Schmidt'in Craigslist'e verdiği ilanı görüp eve taşınan Jess, Jess'in model arkadaşı Cece üzerine kurulu. Gülmek isteyenler izlesin, izlettirsin.
Yine bu sene tavsiye üzerine başladığım ikinci dizi 2 Broke Girls. Ünlü zengin iş adamının kızı olan Caroline babası dolandırıcılık suçuyla hapse atılınca beş parasız kalıyor ve Brooklyn'de bir restaurantta garsonluk yapmaya başlıyor bu sırada diğer garson olan Max'le yakın arkadaş oluyor ve yeniden iyi para kazanabilmek için Max'le kendi işlerini kurmaya çalışıyorlar. Başroldekilerden çok yardımcı roller çok başarılı hatta diziyi onlar götürüyor bile denilebilir ama kesinlikle vasat değil. Eğlenceli, zaman geçirmek için birebir.
Eveeet.. Fazla anlatmama gerek yok bence bu efsane diziyi zaten bilen biliyor. İzlemeyenin bile etraftan kulak dolgunluğu var karakterlere karşı. Ben Friends'e uzun zaman başlayamadım hatta ilk başladığımda ilk sezondan bırakmıştım sıkıldım diyerek şimdi her bölümü neredeyse ikinci kere izlemişimdir. Özellikle oyuncuların gerçek hayattaki yakın arkadaşlıklarından dolayı da dizi daha samimi geliyor, bazen izlerken insan kendini onlardan biri gibi bile hissedebiliyor. Bence komedi dizisi seviyorum diyen herkesin izlemiş olması gereken bir dizi.
30 Rock'ta yeni başladıklarımdan biri. Şuan yanılmıyorsam 7.sezonda ve final yapmak üzere. Ben daha ilk sezondayım ve şimdiye kadar izlediklerime bakacak olursa gideri var. The Girlie Show adındaki televizyon programının kamera arkasında oalanlar konu alınmış.  Tina Fey'i Date Night filminden dolayı çok severim o yüzden severek izliyorum ama bence diziyi asıl komik yapan kisi Alec Baldwin. Komedi konusunda yokluk çekiyorsanız 30 Rock ilgi çekici bir öneri olabilir.
Yine arkadaş önerisiyle başladığım bir dizide The Big Bang Theory. Açıkçası ilk başladığımda yukarıdaki hiç bir diziyle alakam olmadığından günde 2 sezon bitire bitire izlemiştim ama şuan da yeni bölüm çıktığında bazen izleyesim bile gelmiyor sadece başladığım için izliyorum. Dahilerin arasında bir çiçek diyerek özetleyebiliriz konuyu 5 ana karakter olmasına rağmen bence diziyi genel olarak sadece Sheldon karakteri götürüyor. Şuan okadar zorla izliyorum ki keşke hiç başlamamış olsaydım bile dediğim oldu. Yani kısaca aramam sormam. Pek tavsiye ettiğim söylenemez.
Asla neden başladığımı ve neden bu kadar çok sevdiğimi tam olarak söyleyemeyeceğim tek dizi Hot in Cleveland ama o kadar eğleniyorum ki izlerken yazmasam olmazdı. Konu olarak ve hedeflenen yaş kitlesiyle alakam olmasa bile karakterler çok samimi ve içten geliyor. 3 Los Angeleslı 50'li yaşlarda kadın Paris uçakları zorunlu iniş yapınca Cleveland'da mahzur kalıyorlar fakat burada erkekler tarafından gördükleri ilgiden dolayı çok mutlu olduklarından buraya taşınıyorlar böylece hayatları tamamen değişiyor. İzlerseniz sevebilir misiniz bilemem ama ben o kadar çok seviyorum ki tavsiye etmesem olmazdı.
Ve ve ve !! Benim en sevdiğim, bitince çok üzüleceğim canımın içi ilk göz ağrım How i met your mother. Bu yıl son sezonu yayınlanan canım dizim bitiyor ve bittiğinde ciddi büyük bir boşluk oluşacak içimde kesin. Konusu 5 New Yorklunun arkadaşlığı kısaca zaten friends gibi herkesin az çok bir kulak dolgunluğu vardır. Bu bölümde yazmak istediğim tek şey Friends'le How i met your mother karşılaştırması yapılmasına bin sor verilmesi. Evet benzeyen yönleri var fakat bu kopyası yok Friends'in aynısı dememizi gerektirmez. İkisi de komedi dizisi olduğundan konu olarak aldıkları bazı noktaların benzerlik göstermesi çok normal. Karşılaştırmayın sadece izleyin yada izlemeyin ama yorum da yapmayın.
Aralarında drama en yakın olan Shameless. Shameless alkolik bir babanın 6 çocuğunun fakir hayatları. "İlk sezondan çok sarmaz abi ama sonra baya güzelleşiyor" denilen diziler arasına girer. Başladıysanız bırakmayın devamını getirin çünkü gerçekten seviyorsunuz. Benim gibi dizi ve filmlerdeki fakirliği mutsuzluğu kendine dert eden biri bile bu diziyi severek bunalmadan izleyebiliyorsa herkes sevebilir bence.
Ve son olarak Family Guy. 3 büyük animasyon dizi var ve genelde birini seven diğerlerinden pek haz etmiyor. Ben de Family Guy'cı olanlardanım Tam çerezlik denilebilecek tatta bir dizi. Eğer ki başlasam mı diye emin olamıyorsanız 11.Sezon 21.Bölümü tavsiye ederim baya baya iyi .


Düşünceler anlatıldıkça sıradanlaşır, fikirler paylaşıldıkça anlamsızlaşır, insanlar kendilerini açığa çıkarınca önemsizleşir bu yüzden kimse görmesin, okumasın diye yazıyorum. Yazıyorum çünkü kimse yazmadan rahatlayamaz